TDDP Yorumu: Günümüzde kandida çoğalması hastalığı toplumun önemli bir kısmını etkilemekte ve vücudumuzun dengesini bozan en önemli unsurlardan birisi olmasına rağmen bu rahatsızlığının belirtileri başka hastalıkların belirtileri ile karıştırıldığı için genellikle batı tıbbında yeterince önem verilmemektedir. Çoğu hekim kandida çoğalmasının lupus, MS, fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu, otizm ve hatta kanser gibi ciddi hastalıklara yol açabildiğinin farkında değildir. Çoğunlukla hekimler kandida tedavisinin süresini kısa tutmakta, tedaviyi diyetle doğru şekilde destekleyememektedir . Bu konuda bilgi gereksinimini karşılamak amacıyla platformumuz MS gibi ciddi bir hastalıktan kandida tedavisi ile kurtulan Naturapat Ann Boroch’un ”The Candida Cure ” isimli kitabından kısa bir özet çeviriyi bilginize sunmaktadır. Kitabın orijinali için bkz. : http://www.annboroch.com/the-candida-cure-book/
Kandida Nedir?
Sağlıklı bir insanın vücudunda Kandida (yani Candida Albicans) barsaklarda, deride ve mukoza zarlarında simbiyoz (karşılıklı fayda üretecek şekilde) yaşayan zararsız bir mayadır. Ancak vücudumuzun eko sisteminde meydana gelen bir dengesizlik kandida çoğalmasına ve vücutta yer alan organların kandida saldırısına maruz kalmasına yol açar.
TDDP Yorumu: vücutta kandida çoğalmasına yol açan denge bozukluğu muhtemelen ince barsaktan başlamaktadır. İnce barsakta bulunan laktobasilus asidofilus gibi faydalı bakteriler yediğimiz karbonhidratlarda bulunan şekerleri parçalayarak laktik aside çevirirler ve ortamın pH değerini düşürürler, yani ortamı daha asidik hale getirirler. pH değeri biraz asidik yani 6’dan düşük iken kandidalar zararsız maya formundadır, ancak tıbbi tedaviler yada yediğimiz besinler yoluyla aldığımız antibiyotiklerin laktobasilus asidofilus gibi faydalı bakterileri öldürmesi ve bunun sonucunda artık o kadar çok laktik asit üretilememesi nedeniyle ince barsak pH değerinin yükselmesi ve 7’ye yaklaşması sonucunda kandidalar zararlı olan mantar formuna dönüşerek çoğalmaya, barsakta sızıntı yaratacak şekilde zarar vermeye, kan dolaşımına sızmaya, organlara saldırmaya başlamaktadır. Tüm bu denge bozukluğunun kaynak nedeni görüldüğü gibi antibiyotik kullanımı olabilmektedir. Genellikle faydalı bakteriler dışında ince barsak pH değerini düşüren bir başka unsur midede üretilen hidroklorik asittir, özellikle hayvansal protein tüketimi hidroklorik asit üretimini arttırmaktadır. Günümüzde insanlara hayvansal proteinlerden uzak durması söylenmektedir , bu öneriye uyarak et yemeyi bırakırsanız ince barsak pH değerininiz yükselecek ve bunun doğal sonucu olarak kandida çoğalması artacaktır. Buna karşılık endüstriyel şartlarda yetiştirilmiş hayvanların etlerinden gerçekten uzak durmalısınız, çünkü bu etlerde bulunan antibiyotik kalıntıları yararlı bakterilerinizi öldürecek ve bu durum da kandida çoğalmasına yol açacaktır.
Kandida Çoğalmasına Neler Yol Açar?
Antibiyotikler, steroidler, kortizon, prednizon, doğum kontrol hapları, östrojen takviye tedavisi, hatalı diyet, kemo terapi, radyasyona maruz kalma, aşırı alkol tüketimi vb. kandida çoğalmasına yol açan belli başlı unsurlardır.
Antibiyotik Kullanımında Artış
Günümüzde antibiyotikler lüzumsuz reçete edilebilmekte yada hastalar tarafından reçete olmaksızın kullanılabilmektedir. Ayrıca hazır ve işlenmiş gıdalarda bulunan anti mikrobiyel katkılar antibiyotik gibi etki etmekte ve organik olmayan ve/veya ekolojik olmayan et ürünlerinde bulunan antibiyotik kalıntıları gizli bir antibiyotik kaynağı olarak vücutlarımızı etkilemektedir. Antibiyotikler viral değil bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmekte işe yarar , ancak zararlı bakterileri öldürürken aynı zamanda barsağımızda yaşayan ve kandida çoğalmasını kontrol altında tutan laktobasilus asidofilus ve bifido bakteri gibi faydalı bakterileri de öldürür. Barsak floramızda yeralan faydalı bakteriler öldüğünde kandida çoğalmaya başlar. Tek sorun kandidanın çoğalması değildir, kandidaların saldığı 79 çeşit toksik madde bağışıklık sistemimizi zayıflatır. Kandidaların ürettiği toksinlerden birisinin adı asetaldehittir ve bu madde karaciğerde etil alkole çevrilerek sarhoş adam sendromuna yol açar. Eğer kandida çoğalması kontrol altına alınamazsa sızıntılı barsak sendromuna yol açar ve bunun sonucu olarak kandida kan dolaşımına girebilerek tüm vücuda yayılma şansı bulabilir, buna sistemik kandida enfeksiyonu adı verilir.
(fermente gıdalar, süt ürünleri ve rafine şekerler içeren) kötü bir diyet ve aşırı stres (gerginlik) kandida çoğalması durumunun uzamasına yol açar. Bunun sonucunda sindirim işlevi kötüleşir, vücut elzem mineral ve vitaminlerin yoksunluğunu çekmeye başlar ve sağlıklı hücreler vücudu tamir etmek üzere çoğalamamaya başlar, sonuç zamanla ilerleyen kronik hastalıktır.
TDDP Yorumu: Aşırı gerginlik (yani aşırı stres) kandida çoğalması rahatsızlığını arttırmaktadır. Stres ile etkili bir şekilde mücadele etmek için ”Eiriu Eolas Stres Kontrolü, Şifa ve Gençleştirme Programı ‘ isimli Türkçe çevirisi olan basit ve ücretsiz bir meditasyon programı için bkz.
Kandida Nerelere Saldırmayı Sever
Kandida çoğalması genellikle sinir sistemi ve kasları hedef almakla birlikte vücudun zayıflığına bağlı olarak herhangi bir organı yada dokuyu hedef alabilir, kandida çoğalması sonucunda en çok görülen belirtiler şunlardır:
- hazımsızlık
- şişkinlik
- gaz
- yorgunluk
- oryantasyon bozukluğu
- hafıza zayıflığı
- uyuşma
- karın ağrısı
- kabızlık
- anksiyete
- depresyon
- sinirlilik atakları ve açlık titremesi
- koordinasyon bozukluğu
- baş ağrısı
- döküntü
- vajinal mantar enfeksiyonları ve idrar sıklığı
Eğer kandida çoğalması uzunca bir süre tedavi edilemez ise bağışıklık sistemi çok zayıflayabilir, besin emilimi zayıflayabilir, pek çok vücut işlevini etkileyecek şekilde amino asit ve protein metabolizması değişebilir ve bu ikincil sorunlar ana sorun olan kandida çoğalmasını gölgede bırakacak kadar artabilir.
Tedavi
Tedavi kandidayı ve kandida toksinlerini yokederek yapılır, bunun yolu doktorunuzun reçete edeceği antifungal bir ilacı almanın yanısıra kandida önleyici bir diyet yapmaktır.
Nystatin
Nystatin çocuklarda ve hamilelerde dahi kullanılabilecek kadar güvenli bir ilaçtır, genellikle günde üç defa yarım çay kaşığı dozunda kullanılır. Bu ilacı reçete eden hekimlerin yaptığı ana hata ilacı 6 hafta gibi kısa süreler için reçete etmeleridir, halbuki etkili sonuçlar almak için ilacı en az üç ay kullanmak gereklidir, örneğin bu özeti yaptığımız kitabın yazarı kandida kaynaklı MS hastalığından kurtulmak için iki yıl gibi uzun bir süre boyunca nystatin kullanmıştır. Nystatin kandida sorununun kaynağı olan barsaklar üzerinde çok etkilidir ancak sistemik (yani kan dolaşımındaki) kandida çoğalmasını engelleyecek şekilde etki etmesi için uzunca bir süre kullanılması gerekir.
Fluconazole
Fluconazole sentetik bir antifungal ilaçtır, özellikle sistemik (yani kandaki) kandida çoğalmasına karşı etkili bir ilaçtır. Nystatin’den on kat daha güçlüdür ancak buna karşılık çok toksik bir ilaç olduğu için karaciğeri çok yorar, bu nedenle fluconazole bir kaç haftadan uzun süre kullanıldığında hekiminizin karaciğer enzimlerinizi test etmesi ve izlemesi gereklidir. Kitabın yazarı tedavinin ilk başında kısa bir süre (örneğin bir hafta) gün aşırı bir tablet fluconazole almayı ve ardından fluconazolün karaciğere zarar vermesine meydan vermeyecek kadar kısa bir süre sonra nystatine geçmeyi tavsiye etmektedir.
Antifungal Besinler
Kandida çoğalmasını önleyen besinler şunlardır:
- sarımsak
- soğan
- hindistan cevizi yağında bulunan kaprilik asit
- greyfurt çekirdeği ekstresi
- üzüm çekirdeği ekstresi
- zeytin yaprağı ekstresi
- kekik yağı
- zencefil
- rezene
- aloe vera
Herxheimer Reaksiyonları
Kandida tedavisinin başlangıcında diyetinizi değiştirmeniz ve antifungal ilaçlar kullanmaya başlamanız sonucunda vücudunuzda Herxheimer reaksiyonları oluşabilir. Bu reaksiyonlar ölmekte olan kandidaların vücutta yol açtığı belirtilerdir. Herxheimer reaksiyonları nedeniyle kendinizi iyileşmeden önce tedaviye ilk başladığınız andan daha kötü hissedersiniz. Bu süreci kolay atlatmanız vücudunuzun karaciğer, barsaklar, böbrekler, akciğerler ve deri gibi eliminasyon yollarının açık olmasına bağlıdır.
Barsaklarınızın günlük olarak hareketi elzemdir, çok gerekli ise lif desteği alabilirsiniz ancak psyllium gibi bulantı ve gaz yapan bir lif çeşidi yerine citrus-pektin yada keten tohumu kökenli bir lif kaynağı kullanmanız tavsiye edilir.
TDDP Yorumu: Eğer barsak hareketini sağlamak için magnezyumsitrat kullanırsanız bir taş ile üç kuş vurmuş olursunuz, magnezyumsitrat hem kabızlığı azaltacak, hem çoğu insanda eksikliği olan magnezyumu tamamlayacak hem de böbrek taşları ve diğer sorunlara yol açabilen okzalat tuzlarının yığılmasını engelleyecektir.
Bkz. http://www.tddp.org/yasam-kivilcimi-magnezyum/
Bkz. http://www.tddp.org/bobrek-taslari-kronik-hastaliklar-ve-otizmde-okzalatlarin-rolu/
Kanınızın, karaciğerinizin ve böbreklerinizin temizlenmesi için günde bir litre kırmızı karanfil çayı içebilirsiniz. Karanfil çayını bir litre sıcak suya üç çay poşeti karanfil atıp onbeş dakika bekleyerek yapın. Eğer mümkünse hafif egzersizler yapın , aksi halde yürüyün yada yoga yapın ama mutlaka derin nefesler alıp vererek ciğerlerinizi toksinlerden temizleyin.
Herxheimer Reaksiyonlarının Belirtileri
Detoksifikasyon (zehirlerden arınma) sürecinizde soğuk algınlığı benzeri belirtiler, başağrıları, ağrılar, karında sıkıntı gibi belirtiler görülebilir. Eğer Herxheimer reaksiyonlarınız çok kuvvetli ise kullandığınız antifungalin dozunu azaltmalısınız. Belirtiler azaldığında yavaş yavaş dozu tekrar yükseltebilirsiniz. Genellikle bir kaç hafta içerisinde bu belirtiler geçer, bu süreçte karanfil çayına ek olarak bol su içerek detoksifikasyon sürecine destek olabilirsiniz.
Kandida Önleyici Diyet
Antifungal ilaç kullandığınız süre boyunca tüm şekerler , tüm süt ürünleri, tüm fermente besinler, tüm rafine karbonhidratlar diyetinizden çıkartılmalıdır. Buna ek olarak İşlenmiş Süt Ürünleri ve Buğday gibi glutenli tahıllar başta olmak üzere gibi besin duyarlılığı yaratma ihtimali olan besinler de diyetinizin dışına çıkartılmalıdır. Hafif kandida vakalarında üç aydan daha kısa sürelerde kendinizi daha iyi hissetmeye başlarsınız. Fakat MS, fibromiyalji, myasthenia gravis gibi ciddi durumlarda iyileşmenin gerçekleşmesi altı aydan iki yıla kadar uzayabilmektedir.
TDDP Yorumu: Batı tıbbında hekimler kandidayı yeterince ciddiye almamakta, antifungal tedavi süresini kısa tutmakta, diyetin önemini bilmekle birlikte hatalı diyet önerilerinde bulunabilmekte, örneğin besin duyarlılığı yaratma olasılığı yüksek olan yoğurt gibi süt ürünlerini yada barsak hareketlerini rahatlatmak için kuru kayısı gibi aşırı şekerli ve kandidayı besleyen besinleri önerebilmektedir.
İşlenmiş Süt ürünleri ve Buğday’ın zararları ile ilgili bkz. :
http://www.tddp.org/sut-ve-bugday-neden-bu-kadar-zararlidir-gabriela-sefura-md/
Diğer olası besin duyarlılıklarınızın ortaya çıkartılması ile ilgili olarak eliminasyon provokasyon diyeti hakkında fikir edinmek için bkz. :
http://www.tddp.org/category/paleo-diyeti/eliminasyon-provokasyon-diyeti/
Aşırı çoğalan kandida öncelikle açlıktan öldürülmelidir. Bunun için antifungal ilaç tek başına yeterli değildir, mutlaka beraberinde kandida önleyici diyet yapılmalıdır. Diyet olmadan malesef ilaç bir işe yaramaz. Uzun bir süre boyunca hem ilaç tedavisini hem de diyeti çok özenli bir şekilde uygulayarak kandidadan kurtulabilirsiniz.
İyileştikten Sonra
Günlük olarak kandida önleyici besinleri tüketmeye devam edin. Buna ek olarak eliminasyon provokasyon diyeti ile kendinize uyarladığınız taş devri diyeti ilkelerine göre beslenmeye devam edin. Taş devri diyetinde şekerler, süt ürünleri, işlenmiş karbonhidratlar bulunmaz. Siz ayrıca taş devri diyetinde izin verilen fermente besinlerden de uzak durun, antibiyotiklerden uzak durarak ve probiyotik kullanarak barsaklarınızda dengenin kandida lehine tekrar bozulmasına izin vermeyin .
Kandida Diyeti – Serbest olan Besinler
ETLER (Antibiotik ve Hormon içermeyen)
- Dana (az miktarda)
- Tavuk
- Balık (balıklardaki civa birikimi bağışıklığı zayıflatarak kandida çoğalmasını arttırabilir bu nedenle sadece sardalya gibi küçük balıklar yenilebilir)
- Kuzu
- Hindi
YAĞLAR (Organik, Soğuk sıkım)
- Zeytin Yağı (pişirmede kullanabilirsiniz)
- Hindistan Cevizi Yağı (pişirmede kullanabilirsiniz)
- Kuyruk Yağı (pişirmede kullanabilirsiniz)
- Keten tohumu (pişirmede kullanmayın)
- Susam Yağı (pişirmede kullanmayın)
- Ayçiçek yağı (pişirmede kullanmayın)
TAHILLAR ( Organik, Rafine olmayan, Tam tahıllar)
- Karabuğday
- Kinoa
KURUYEMİŞLER (Çiğ satın alıp kendiniz fırınlayın)
- Badem
- Fındık
- Ceviz
- Kabak çekirdeği
- Ay çekirdeği
- (yukarıdaki kuruyemişler eğer eliminasyon provokasyon diyetinde duyarlılığınız çıkmadıysa serbesttir aksi halde değildir)
SÜT ÜRÜNLERİ ( Antibiyotiksiz ve Hormonsuz)
- Sade yağ
- Tereyağ (eğer eliminasyon provokasyon diyetinde duyarlılığınız çıkmadıysa serbesttir aksi halde değildir)
SEBZELER
- Mantar ve Patates hariç tüm sebzeler
- eğer eliminasyon provokasyon diyetinde domates, biber,patlıcan gibi sebzelere yada sülfürlü sebzelere duyarlılığınız çıkarsa bunları yemeyin.
KATKILAR
- Elma Sirkesi (ev yapımı)
- Taze baharatlar (maydonoz, fesleğen, vs.)
- kuru hardal
- kara biber
- rafine olmayan deniz yada kaya tuzu
- baharatlar (katkısız, şekersiz, MSG’siz vs. )
İÇECEKLER
- Su (pet şişeden değil, filtrelenmiş su içebilirsiniz)
- Bitkisel Çaylar (kırmızı karanfil, nane, vs. )
- şekersiz Maden suları (Aliminyum, arsenik ve diğer ağır metalleri içermeyen)
BAKLAGİLLER
- Başlangıçta tüketmeyin, soya gibi aşırı lektin içeren baklagilleri hiçbir zaman tüketmeyin.
DİĞER
- keçi boynuzu (tatlandırılmamış ve işlenmemiş)
- salça (taze, ev yapımı, sirkesiz, şekersiz, katkısız olmalı, eliminasyon provokasyon diyetinde domatese duyarlılığınız çıktıysa uzak durun)
MEYVELER (günde en çok bir adet)
- Elma (kabuğu soyulmuş çok ekşi elmalar)
- Böğürtlen gibi tüm yemişler (eğer küf içerdiğinden şüheleniyorsanız yemeyin)
- Hindistan Cevizi
TATLANDIRICILAR
- Stevia
- Ksilitol
Kandida Diyeti – Yasak Besinler
ETLER
- Tüm hormon ve antibiyotik içerebilen etler
- Tüm işlenmiş et ürünleri
- Tüm hamburgerler ve sosisler
- Salamlar
YAĞLAR
- Yer fıstığı ezmesi
- İşlenmiş yağlar (özellikle etiketinde margarin, hidrojenize bitkisel yağ yazanlar)
- Bitkisel yağlar (organik olmayan bitkilerden endüstriyel yöntemlerle elde edilen mısırözü,soya,ayçiçek gibi bitkisel yağlar)
SEBZELER
- Mısır
- Mantar
- Eğer eliminasyon provokasyon diyeti ile belirlediğiniz bir duyarlılığınız varsa patlıcan,biber,domates gibi itüzümü familyası sebzeler
- Eğer eliminasyon provokasyon diyeti ile belirlediğiniz bir duyarlılığınız varsa lahana gibi sülfürlü besinler
KURU YEMİŞLER
- Yer fıstığı
- Kaju fıstığı
- Şam fıstığı
- Eğer eliminasyon provokasyon diyeti ile belirlediğiniz bir duyarlılığınız varsa diğer kuruyemişler
SÜT ÜRÜNLERİ
- Tüm peynirler
- Kaymak
- İnek ve Keçi Sütleri
- Dondurma
- Margarin
- Krema
- Yoğurt
- Kefir
- Tereyağ (Eğer eliminasyon provokasyon diyeti ile belirlediğiniz bir duyarlılığınız varsa yada hormonlu antibiyotikli ise)
TAHILLAR
- Ekmekler
- Hububatlar
- Mısır
- Pastahane mamulatı
- Buğday,arpa,çavdar gibi tüm glutenli tahıllar
- Prinç
- Unlar
- Hamur işleri
KATKILAR
- Tüm sirkeler (ev yapımı elma sirkesi hariç)
- ketçup
- soslar
- reçel, marmelat ve jöleler
- hardal
- turşu çeşni (özellikle MSG içerenler)
- hazır salata sosları
- sosis
- soya sosu
- mayalı, şekerli ve katkılı baharatlar
- diğer hazır yemek sosları
ÇEŞİTLİ
- Şeker
- Kurabiye
- Çikolata
- Kahve
- Donut
- Jelatin
- Sakız (damla sakızı yada sadece ksilitol ile tadlandırılmış olanlar hariç)
- Kurutulmuş besinler
- Topkekler
- Pastahane mamulatları
- Pizza
- İşlenmiş gıdalar
- İslenmiş, Kurutulmuş, Fermente edilmiş yada terbiyeli gıdalar
BAKLAGİLLER
- Bezelye
- Soya
İÇECEKLER
- Alkol
- Kahve
- Meyve suları
- Diyet yada şekerli gazozlar
- Çaylar (yeşil çay hariç)
MEYVELER
- kayısı
- muz
- kiraz
- kuş üzümü
- hurma
- kurutulmuş meyveler (kuru erik, kuru üzüm, vb)
- incir
- üzüm
- kivi
- mango
- kavun
- nektarin
- portakal
- papaya
- armut
- şeftali
- ananas
- erik
- nar
- mandalina
TATLANDIRICILAR
- Aspartam
- Arpa maltı
- Prinç şurubu
- Esmer şeker
- Mısır şurubu
- Dekstroz Fruktoz
- Tatlandırılmış meyve suyu
- Bal
- Maltodekstrin
- akçaağaç şurubu
- melas
- Ham şeker kamışı kristalleri
- sorbitol
- sukraloz
- Beyaz şeker
TDDP Yorumu: Yukarıdaki yasak besin listesinde bulunmayan fakat genel olarak duyarlılık yarattığı bilinen narenciye, domates, biber, patlıcan, yumurta gibi besinlerden duyarlı olduklarınızı tüketmeyin. Hangi besine duyarlılığınız olduğunu anlamak için aşağıda bağlantısı verilen eliminasyon provokasyon diyetinden yararlanabilirsiniz:
http://www.tddp.org/category/paleo-diyeti/eliminasyon-provokasyon-diyeti/
Özetleyerek Çeviren : Taş Devri Diyeti Platformu
Bu belge: http://www.tddp.org/sinsi-salgin-hastalik-kandida/