TAŞ DEVRİ DİYETİNE BEŞ ADIMDA YUMUŞAK GEÇİŞ

/, Taş Devri Diyetine Yumuşak Geçiş/TAŞ DEVRİ DİYETİNE BEŞ ADIMDA YUMUŞAK GEÇİŞ

TAŞ DEVRİ DİYETİNE BEŞ ADIMDA YUMUŞAK GEÇİŞ

tddpbaslangic Takipçilerimizin bir bölümü taş devri diyetine ilgi duymakta ancak günlük hayatta yemeye alıştıkları ve bağımlısı oldukları tahıllar, süt ürünleri, dondurmalar, tatlılar  gibi besinlerin taş devri diyetinde yasak olması nedeniyle cesaretleri kırılmaktadır.  Taş devri diyetine başlama cesaretini gösterenler daha ziyade uzun süredir kurtulamadığı bir rahatsızlığı olan kişiler arasından çıkmaktadır. Oysa taş devri diyetini hastalandıktan sonra değil hastalanmadan önce yapmaya başladığınızda sağlığınız açısından en optimal sonuçları alırsınız. Taş devri diyeti yapanların yaşam kaliteleri ve sağlık seviyeleri diğer insanlardan daha yüksektir. Taş devri diyetine geçmekte zorlanan takipçilerimizi motive etmek amacıyla  beş adımda taş devri diyetine yumuşak geçiş planımızı dikkatinize sunuyoruz.

Motivasyonunuzu daha çok arttırmak için başarısı ispatlanmış bir yöntem daha önerelim, taş devri diyetine tek başınıza değil bir grup arkadaşınızla birlikte başlayın, grubunuza bir de taş devri diyetini teorik ve pratik açıdan  iyi bilen , iyi uygulayan taşdevri diyeti ustası bir arkadaşınızı alın. Bu arkadaş grubunuz ile sosyal medyada kapalı bir grup oluşturun ve  günde en az üç kere  birbirinize paylaşım yapın, her öğünde neler yediğinizi, neler hissettiğinizi , yiyecekleri nasıl tedarik edip nasıl hazırladığınızı, sorularınızı, kaygılarınızı, zorlandığınız noktaları paylaşın.  Grubun usta taş devri diyetçisi ufak tefek hatalarınızı kolayca düzeltir, arkadaşlarınız size destek olarak motivasyonunuzu arttırır, birlikten kuvvet doğar.

TAŞ DEVRİ DİYETİNİN BEŞ ANA İLKESİ

I-Anti-enflamatuar (ödem yaratan besinlerden uzak durarak) Beslenme

  • Şeker, Tahıl, İşlenmiş Süt ürünleri, Nişastalı besinler, Baklagiller, Domates, Biber, Patlıcan gibi itüzümü familyası besinler, transyağlar ve ısıtılınca kolayca transyağa dönüşen ayçiçek, soya, mısırözü gibi bitkisel tohum yağları, margarinler, özellikle MSG gibi katkılar içeren yapay gıdalar  ve çözülemeyen lifli besinler enflamasyon yaratır, enflamasyon yaratan bu besinlerden uzak durun.
  • Gluten ve kazein içeren  besinlerden yani buğday ve süt ürünlerinden uzak durun, böylece bu besinlerin yol açtığı barsaktaki mikrovilli hasarlarını onarma ve barsak sızıntısını ortadan kaldırma şansı bulursunuz.
  • Enflamatuar besinlerden kaçınmanız sonucunda eğer varsa barsaklarınızda mevcut olabilecek sızıntı tamir edildikten bir süre sonra eliminasyon-provokasyon diyeti ile duyarlılık testi yaparak duyarlı olmadığınızı tespit ettiğiniz bazı besinleri tekrar diyetinizin içine dahil edilebilirsiniz.

TDDP Yorumu:  Eliminasyon Provokasyon Diyeti hakkında fikir sahibi olmak için buraya tıklayınız.

II-Düşük karbonhidratlı Beslenme / Ketojenik beslenme

  • Dr. Wolfgang Lutz’un 30 yıllık klinik araştırmaları  az karbonhidrat tüketmenin (bir öğünde 24 gram ve günde 72 gram) iyileştirici ve yaşlanmayı önleyici etkilerini ortaya koymuştur,.
  • Dr. Thomas Seyfried’in çalışmaları da ketojenik beslenmenin kanseri önleyen ve beyin tümörlerini gerileten etkilerini ortaya koymuştur. Ketojenik beslenme Ketosise girecek kadar yani metabolizmanızı şeker yerine keton yakar hale getirecek kadar az karbonhidrat tüketmek manasına gelir, çoğu kişi günde 50 gramın altında karbonhidrat tükettiğinde ketosise girmektedir.
  • Günde ideal ağırlığınızı 0.8 ile çarparak elde ettiğiniz gram değerinden fazla protein tüketmeyin, proteinin fazlasını karaciğer karbonhidrata çevirir.
  • Fazla protein mTOR aktivitesini (dolayısı ile bağışıklık baskılamayı) arttırır, bu nedenle bir öğünde 25 gramdan fazla protein tüketmeyin.
  • 25 gram protein yaklaşık 100 gram et yemeye karşılık gelir.
  • Egzersiz yada yara iyileşmesi gibi protein ihtiyacının arttığı durumlarda protein tüketimini arttırabilirsiniz.
  • Ekolojik hayvansal yağ ve kolestrolden kaçınmayın, karbonhidrat ve protein tüketiminizi sınırladığınız için günlük enerji ihtiyacınızı hayvansal yağlar, zeytin yağı, hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağ kaynaklarından karşılayın.
  • Kemik suyu, et suyu  çorbaları ve sakatatlar süper besinlerdir, tüketmekten kaçınmayın.

TDDP Yorumu:  Şekerlerde, gazozlarda, tatlılarda, abur cuburlarda, meyvelerde, meyve sularında,  nişastalı sebzelerde, pilavlarda, mısır ürünlerinde, tahıllarda, baklagillerde, az da olsa kuruyemişlerde karbonhidrat bulunur.  Karbonhidratlar parçalanarak şekere dönüşür, kana karışan şeker insülini tetikler, insülin düzeyi  anabolik ve katabolik yönde tüm hormon dengesini kontrol eder.

Düşük karbonhidrat  tüketimi insülin seviyesinin düşmesini sağlar, insülin seviyesinin düşmesi ise pek çok hormonu etkileyerek kilo verme, bağışıklık kuvvetlenmesi, cinsel istek artışı gibi olumlu etkiler yaratır.

Bazı insanlar ketosise girecek kadar çok  düşük karbonhidrat tüketmekten çok büyük fayda görmektedir. Ketosise girmek için günde 50 gramdan az karbonhidrat tüketmelisiniz! Ketojenik (taşdevri) diyetiyle ilgili daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayınız.

Ancak ketosise (yani ketojenik moda) giriş sağlıklı insanlarda üç gün civarı sürmektedir, eğer karbonhidrat ve protein alımını sınırlama konusunda istikrarlı davranmazsanız, sürekli ketojenik moda bir girip bir çıkma gibi istenmeyen bir durum ile karşılaşabilirsiniz, bu durum kas ağırlığınızın azalmasına yol açabilir. Bu nedenle istikrarlı olarak karbonhidrat ve protein alımını sınırlandıramayacak olan yada sağlık durumu ketojenik diyete uygun olmayan (örneğin tip I diyabet hastası olan) takipçilerimizin  ketojenik diyet yapmasını tavsiye etmeyiz, ama bu üyelerimiz de karbonhidratı sınırlandırmaktan fayda görecektir!  Dr. Wolfgang Lutz’a göre karbonhidrat alımını günde 60-72 gram ile sınırladığınızda (öğün başına 20-24 gram) pek çok kronik hastalığın belirtilerinde gerileme görülmekte ve karbonhidratları sınırlandırma yaklaşımı hasta olmayan sağlıklı bireyler  için de yaşlanmayı önleyici ve sağlık koruyucu etkiler yaratmaktadır!

TDDP Yorumu:  Kemik suyu çorbası tarifi için buraya tıklayınız.

III-Mikro Besinler

  • C  Vitamini çok güçlü bir antioksidan, antimikrobiyel ve antikarsinojendir.
  • Yüksek dozlarda C vitamini ancak IV (damardan) yada lipozomal olarak iletilebilir.
  • Magnezyum yoksunluğu tarım topraklarının fakirleşmesi nedeniyle çok yaygın bir durumdur. Epsom tuzu banyosu magnezyum emilimi için optimal yollardan birisidir.
  • Pek çok kişi de D Vitamini eksikliği vardır, özellikle ilkbahar sonunda D3 vitamini takviyesi gerekir.
  • Pek çok kişide iltihap giderici özellikleri olan Omega-3 yağları eksikliği vardır, balık yağı takviyesi gerekir.
  • Aşırı demir birikmesinden kaçınma
  • taş devri diyetinde tüm mineraller ile birlikte demirin de emilimi artar.
  • nufusun yaklaşık %10’unu oluşturan HFE gen kusurlu insanlar aşırı demir biriktirme eğilimindedir.
  • aşırı demir birikmesi sağlık açısından sakıncalıdır.
  • serum demir, ferritin ve transferrin seviyelerini diyetin başında bir süre gözlemleyin.
  • Eğer yüksek ise kan verme ve şelasyon yoluyla demir seviyesini düşürebilirsiniz.
  • Düzenli egzersiz de demir seviyesini düşürür.

TDDP Yorumu:  Magnezyum takviyesini doğru şekilde yapmak için Magnezyum Mucizesi isimli makalemize gözatın.

TDDP Yorumu:  Vücutta gereğinden fazla demir birikmesinin tehlikeleri ve önlemleri hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız.

IV-Besin Kaynakları

  • Besinler işlenmemiş ve katkısız  (MSG, antimikrobiyel katkılar  vb. gibi)  olmalıdır.
  • Besinler organik, antibiyotiksiz, tarım ilaçsız ve GDO içermeyen kaynaklardan olmalıdır.
  • Katkılı yemlerle yada tahıllarla beslenen hayvanların ürünlerini tüketmeyin.
  • Özgür dolaşan ve otlayan hayvanların ürünleri en sağlıklı ve en etik olanlardır.
  • Izgara ve buharda pişirme gibi sağlıklı yemek hazırlama yöntemlerini uygulayın.
  • Mikrodalga, mangal, kızartma, haşlama gibi yöntemlerden uzak durun.

V-Beslenme ve Yaşam Alışkanlıkları

  • Fasılalı oruç tutun yani her gün 16-18 saat aç kalın, bunu bazı kişiler akşam yemeğini atlayarak yapmayı tercih eder, bazıları ise kahvaltıyı atlayarak yapar.
  • Son yemeğinizi yatmadan en geç üç-dört  saat önce yiyin.
  • Her lokmanızı en az 20 defa çiğnerseniz besinleri daha iyi sindirirsiniz.
  • Geceleyin ışıkları kapatır ve Cep telefonu, WIFI başta olmak üzere elektronik alet kullanımını azaltırsanız hem iştahınız azalır hem de daha iyi bir uyku uyursunuz.
  • Hücre içinde bir organel olan mitokondri gelişimi ve işlevini güçlendirmek için deparlı koşu ve ağırlık çalışması yapın.

 TAŞ DEVRİ DİYETİNE BEŞ ADIMDA YUMUŞAK GEÇİŞ PLANI

1. ADIM (1.Gün)

Diyetinizde bulunan tüm glutenli tahılları yemeyi bırakın. Gluten sindirim enzimlerince tam olarak aminoasitlere parçalanamazsa peptidlere dönüşür, eğer vücutta barsak sızıntısı durumu da mevcutsa bu peptidler vücuda sızarak bağışıklık sistemini aşırı uyarabilir ve oto immün hastalıklara yol açabilir. Glutenli tahıllar  denilince akla ilk önce buğday, bulgur, arpa, çavdar gibi tahıllar gelir ancak  Dr. Osborne’a göre tahıllarda bulunan  proteinler yani prolaminlerin hepsi buğday proteini benzeri peptidler oluşturur,  örneğin buğdayda bulunan prolaminin adı gliadin, mısırda bulunan prolaminin ismi zien, pirinçte bulunan prolaminin ismi orzenindir. Bu nedenle pirinç dahil tüm tahılları yemeyi bırakmalısınız. Ancak pirinç prolamini buğday prolamini kadar zararlı olmadığı için onuncu güne kadar pilav yemeye devam edebilirsiniz. İlk on günde tahıllar yerine gluten içermeyen karabuğday pilavı, karabuğday unundan pankek gibi besinleri tüketin. Marketlerde ”glutensiz” diye satılan ekmeklerde de ”mısır unu”, ”pirinç unu”, ”nişasta unu” gibi çok zararlı besinler bulunur, bunları da tüketmeyin. Bu ilk on günlük dönem size çok zor gelecektir, mideniz kazındıkça açlığınızı sebze ve etlerin üzerine sadeyağ/tereyağ sürerek bastırabilirsiniz. (etler, tereyağ ve sadeyağ serbestçe otlakta yetiştirilmiş, hormonsuz, antibiyotiksiz hayvanlardan, sebzeler ise organik, tarım ilaçsız, kimyasalsız bitkilerden  elde edilmiş olmalıdır.) Kahvaltıda bol tereyağ/sadeyağlı sahanda yumurta ve sağlıklı et ürünleri tüketerek güne başlayın, gün boyunca glutenli tahıllar hariç istediğinizi yiyebilirsiniz.

TDDP Yorumu: 

İşlenmiş Süt Ürünleri ve Buğday Neden Bu kadar zararlıdır? Daha iyi anlamak için okuyunuz.

Tahılların tek zararı gluten/gliadin gibi prolaminler değildir, tahılların içerdiği lektinler de çok zararlıdır, bilgilenmek için buraya tıklayınız.

2. ADIM (11.Gün)

11.Günde tüm pirinç ve baklagilleri tüketmeyi kesin, artık tahıl ve baklagillerden sadece yeşil fasulye (taze fasulye) yemeniz serbesttir. Artık hiç bir tahıl ve baklagil ürününü doğrudan ve dolaylı olarak yememelisiniz, bunun için dışarıda yemek yememeye, eğer yemek zorunda kalırsanız  yediğiniz yemeği hazırlayan aşçı ile içine neler koyduğunu konuşmaya, soslar ve hazır gıdaların etiketlerini dikkatle okumaya başlayın. Eğer etikette tek bir tahıl ürünü görürseniz yemeyin! Bu dönemde glutenin sizin rızanız alınmaksızın ne kadar çok şeyin içine katıldığını daha iyi farkedeceksiniz. Mide kazınmalarınızı bastırmak için üzerine bol tereyağ/sadeyağ sürdüğünüz sebze ve etleri yemeye devam edin. Pişirirken soya,ayçiçek,mısırözü, margarin gibi bitkisel tohum yağlarını kullanmayın. Bunların yerine kuyruk yağı, sade yağ gibi sıcaklığa dayanıklı , sağlıklı hayvansal yağları kullanın.

3. ADIM (21.Gün)

Tüm şekerleri diyetinizden çıkartın. Günümüzde meyveler de çok şekerli olduğu için meyveleri de diyetinizden çıkartın, bunların yerine sakın aspartam gibi yapay tatlandırıcıları koymayın, yapay tatlandırıcıların çoğu vücudunuza büyük zararlar veren ekzitotoksinler içerir, kullanabileceğiniz tatlandırıcılar doğal stevia ve ksilitol ile sınırlıdır. (dikkatli olun! piyasada stevia bitkisi ile aynı ismi taşıyan yapay ve toksik bir tatlandırıcı karışımı vardır ) Çayları ve kahveleri şekersiz yada içine şeker yerine doğal stevia/ksilitol koyarak tüketebilirsiniz. Artık bal da yememelisiniz, pekmez, reçel, gazoz, mısır şurubu, şerbet gibi her çeşit dolaylı şeker kaynağından da uzak durmalısınız. Mideniz kazındıkça etlerin , sebzelerin üzerine bol tereyağ/sadeyağ sürerek yemeye devam edin, salataya artık sos koymayın , bunun yerine bol zeytin yağı koyun.

4. ADIM (31.Gün)

Sadeyağ hariç tüm süt ürünlerini diyetinizden çıkartın. Aynı anda tüm kuruyemişleri de diyetinizden çıkartın. Bu noktada sadece et, tavuk, balık,hindi,yumurta  ve sebze yiyor olmalısınız.  Sebzeleri daha ziyade çiğ değil pişmiş olarak tüketin, et ve sebzelerin üzerine bol bol sadeyağ sürerek tüketin.

5. ADIM (41.Gün)

Kahve içmeyi kesin, siyah yada yeşil çayları içebilirsiniz. İtüzümü familyası (domates, biber, patlıcan gibi) sebzelerden başlayarak sebzeleri azaltın, çiğ sebzelerin yerine pişmiş sebzeleri tercih edin, yukarıda verilen günlük ve öğünlük protein sınırlarını aşmadan et ürünlerini arttırabilirsiniz. Mide kazınmalarınızın artık durmuş olması gerekir, bu aşamaya gelen çoğu kişinin kan şekeri çok iyi terbiye olduğu için artık bir gün gibi uzun bir süre yemek yemese de açlık hissetmez. Eğer açlık hissederseniz açlığınızı etlerin üzerine daha bol sade yağ sürerek giderin.

SON SÖZ (51.Gün)   

Tebrik ederiz, artık taş devri diyetine adapte olmuş durumdasınız, bu noktadan sonra kendi kişisel gıda duyarlılıklarınızı ortaya çıkartmak amacı ile bir eliminasyon-provokasyon diyeti yapabilir ve bu diyetin sonucuna göre eğer duyarlılığınız çıkmaz ise yemeyi bıraktığınız tereyağ, domates, kuruyemişler gibi bazı şüpheli besinleri tekrar yemeye başlayabilirsiniz yada halihazırda yemekte olduğunuz fermente gıdalara yada yumurtaya yada lahana gibi sülfürlü sebzelere duyarlılığınız çıkarsa bunları  diyetinizin dışına çıkartabilirsiniz.

Glutenli tahılların, işlenmiş süt ürünlerinin, soyanın, mısırın ve  organik olmayan yada işlenmiş olan kahvelerin  taş devri diyetinde hiç bir yeri yoktur, bunları tekrar diyetinize dahil etmeyin.

TDDP YORUMU: Eliminasyon-provokasyon diyeti hakkında fikir sahibi olmak için buraya tıklayınız.

Paleo Kalın!

Bu belge: http://www.tddp.org/tas-devri-diyetine-bes-adimda-yumusak-gecis/

KAYNAK: SOTT forum

By |2019-01-11T22:36:20+00:00Kasım 21st, 2015|Editörün Seçtikleri, Taş Devri Diyetine Yumuşak Geçiş|